Nahit DOĞU- Bulgar medyasında, ülkedeki Müslümanların dini kurumu Başmüftülüğe karşı karalama kampanyası tüm hızıyla sürüyor. Birileri bunu planlı yapıyor.
Bulgar toplumunda yaratılmak istenilen algı ‘ülkedeki Müslümanlar dışarıdan kontrol ediliyor’ ve ‘Müslümanlar hızla radikalleştiriliyor’ şeklinde sunuluyor.
Planlı ve süreklilik arz eden, psikolojik savaş unsurları taşıyan bir kampanya söz konusu.
Daha önce de varolan ancak Lütfi Mestan’ın görevden alınmasıyla hız kazanan karalama harekatında Türkiye konusu öne çıkarılmaya özen gösteriliyor. Yeni olan sadece burası.
Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı, tüm Avrupa ülkelerinde olduğu gibi Bulgaristan’a da din görevlisi gönderiyor. Söz konusu din adamlarının ülkede bulunması iki ülkedeki yasalar çerçevesinde gerçekleşiyor. Ne var ki, Bulgar medyası bu görevlilerin sayısıyla oynarken yaratmak istediği izlenim bambaşka. Aynı Bulgar medyası, ülkedeki Müslümanların yüksek eğitimli din adamı ihtiyacını karşılayacak İslam Enstitüsü’nün faaliyete geçememesi için yaratılan sıkıntılardan bahsetmiyor. Aynı şekilde Başbakan Boyko Borisov’un “Diyanet İşleri Başkanlığı’nın ülkemize din adamları göndermesi sorun teşkil etmiyor” sözlerini Bulgar medyası görmezlikten gelmeyi tercih ediyor.
Bulgaristan’da yaşayan yaklaşık 2 milyon Müslümanın Bulgar vatandaşları olduğu, Suriye’den gelmedikleri unutuluyor ve ülkedeki Müslümanlara ikinci sınıf yurttaşlık reva görülüyor. – See more at: http://ajansbkose.blogspot.com.tr/2016/01/muslumanlara-ikinci-snf-yurttas.html#sthash.9sqYFFX4.dpuf
