Pes etmek yok, maraton devam ediyor!

Bal-Türk'ten Haberler Dr. Bayram Çolakoğlu
İçeriği Paylaş

26 Martta Bulgaristan demokrasi tarihinin en ilginç seçimlerinden birisi yaşandı. Daha cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce DOST Partisi için tedbir alıp, AB dışı ülkelerde sandık sayısını sınırlandıranlar bu seçimde de boş durmadı. Oluşan büyük koalisyon bir vatandaşın en tabii hakkı olan ülkesine girmesini engellemeye çalıştı.

Bulgaristan’da DOST Birliği’ne oy verilmesin diye her türlü baskı ve tehdit vardı. HÖH’ün agresif seçim çalışmalarına büyük koalisyonun diğer üyelerinden de kuvvetli destek geldi. Bu baskılar kimden kime? Sözde Türk partisinden Türklere… Jivkov dönemi gibi…

Seçime iki gün kala ortaya çıkan (karar tarihi 13 Mart 2017), illegal, seçim kurulu kararı ile yurtdışında oy kullananların dolduracakları taahhütnamelerin sandık heyeti önünde doldurulma zorunluluğu binlerce seçmenin oy kullanmasını engelledi. Zaten hedef te oydu, mümkün olan en az oy kullanılsın, DOST Birliği yurtdışı oyları ile meclise girmesin. İçeridekiler baskı ve tehditle hizaya getirilecek, yurtdışındakilerin de oy kullanması fiziki olarak engellenecekti. Böyle de oldu. Hedefledikleri gibi DOST Birliği meclise giremedi.

DOST Birliği’ni meclis dışı bırakmak için can hıraş, kuralsız bir şekilde kendi milletine saldıranlar ne yaptığının farkında mı acaba? Bu kuralsız saldırının içinde Anavatan’a cephe almak da var. Bu basit bir hadise mi? Yoksa bu büyük bir senaryonun Bulgaristan kısmı mı? Bir düşünelim, çevremize bakalım dünya üzerinde 250 milyon kadar Türk yaşıyor. Bu nüfusun çok az bir kısmı Türkiye’de, Anadolu’da yaşıyor.

Türk coğrafyasının önemli bir kısmı Anadolu’yu anavatan kabul ediyor, özellikle Balkanlar, Kıbrıs, Suriye, Irak gibi ülkelerde yaşayan Türkler… Ancak, bu Türkler üzerinde büyük bir oyun oynanıyor. O da şu: Anadolu dışında yaşayan Türkleri Anadolu’dan, yani Türkiye’den kopartma projesi.. Kıbrıs Barış Harekâtı ile engellenmiş bir katliam olmasına rağmen, orada bir kısım Türkler, küçük bir grup da olsa, Anavatana işgalci diyebiliyor. Türkiye’ye kem gözle bakan küçük bir grup Batı Trakya’da da var. Bulgaristan’da da benzer oluşum için yıllardır çalışılıyor. Çalışılıyor da bu melun, Türkün anayurdu Türkiye ile bağını koparma projesine hizmet edenler, bu projeye hizmet ettiğini ne kadar biliyor? Zira böyle projelerde, projeye hizmet edenlerin çok çok azı, parmakla sayılacak kadar kişi bilir nihai hedefi. Geniş kitlelere ise farklı kılıflar altında hizmet ettirilir.

Son Bulgaristan seçimlerinde DOST Birliği’ne saldıran HÖH, hangi işbirliği sonucu büyük koalisyondan destek aldı? Bunu nereden mi söylüyorum. Seçim dönemi Türkiye bize karışmasın korosunda başat rol oynayan HÖH’ün sözde lideri Türkiye’de yaşayan Bulgaristan Türklerini, referandumda “hâyır” demeye çağırdı, hem de demokrasiden bahsederek. HÖH’ün demokrasiden ne anladığını son seçimlerde gördük. Pekiyi bu hangi işbirliğinin bedeliydi? Sizin sigara müşterileriniz de hâyır, diyor. Çok sevdiğiniz HDP de hâyır diyor. Bunlar bir yana sadece HÖH’ün “hâyır” demesi bile, benim akıl, mantık ve gönlümden süzülerek gelen “EVET” imi bir kat daha güçlendirir. Ne kadar da isabetli düşünmüşüm derim ve öyle diyorum. 27 yıldır sadece Türklere değil, tüm Bulgaristan halkına hiçbir faydası olmamış bir örgütün “hâyır” ından hayır gelir  mi?

Biz gelelim DOST cephesine, Dostum siyaset uzun bir maratondur. Bu maraton hiçbir zaman 100 metre sonra bitmez. Yaşanan hadiselerden ders almak, zorluklarla baş edebilmeyi öğrenmek bir siyasetçinin, siyasi bir hareketin yapması gereken başat iştir. Ülkelerin siyaset tarihi göstermiştir ki bir ülkede demokrasi kültürü, kolay kolay yerleşmiyor. Açıktır ki demokrasi kültürü oy borsasını, baskı ve tehditleri reddeder. Zaman alıyor, çaba ve gayret istiyor; demokrasi kültürünün oluşması. Yukarıda bahsettiğim Türkleri Türkiye’ye düşman etme projesi karşısında mücadele etmek dirayet istiyor. Azimli olmayı, pes etmemeyi gerektiriyor. Maratonun daha başında yorulanlar, düşenler varsa, onlar zaten maratoncu değildir. Maraton maratoncularla yapılır. İdman ister, ciğer ister yürek ister.

Pes etmek yok, maraton devam ediyor!

bcolakoglu@balturk.org.tr


İçeriği Paylaş