Romanya’nın kuzeybatısındaki Baia Mare kentinde yapılan bir toplantıda, çoğunlukla Romanların yaşadığı iki apartman bloğunun bir beton duvarla çevrileceği tartışmalı bir yerel projeye alternatif çıkmadı. Yerel makamlar planı sürdüreceklerini söylediler.
Belediye Başkanı Catalin Chereches, birkaç hafta önce 600 kişilik Roman toplumunu mahallenin geri kalanından ayıracak 3 metre yükseklikte ve 100 metre uzunlukta beton bir duvar örüleceğini duyurduğunda tepkilere yol açtı.
Chereches, duvarın sadece mahalleye “düzen ve disiplin” getirme değil, Roman çocuklarının yakındaki işlek yoldan geçen arabalar tarafından ezilmesini önleme amaçlı da olduğunu savundu.
Belediye başkanı STK’ları daha da kızdıran açıklamasında, “Duvar, kimsenin yıkılabileceği izlenimine kapılmaması için betondan inşa edilecek. Her türlü sorunu sınırlamak için, sadece tek bir erişim yolu bırakacağız.” dedi. Chereches, durumu doğrudan gözetim altında tutmak için, Roman mahallesinin hemen yanına bir polis karakolu kurulacağını da sözlerine ekledi.
İnsan hakları grupları belediye başkanını ayrımcılık ve ırkçılıkla suçlamakta gecikmediler.
Romani Criss, Eşit Şanslar Derneği ve Uluslararası Af Örgütü’nden temsilciler yayınladıkları açık mektupta, “Baia Mare’deki yerel makamların bu girişimi açıkça ayrımcılıktır ve Roman toplumunu küçültücü bir muameleye maruz bırakarak Romanları aşağılayıcı ve gettolaştırıcı etkilere sahiptir.” dediler. Üç STK, bu tür projelerin uygulanması halinde, “Romen hükümetinin Romanları entegre etme politikalarını kabulünün, bürokratik bir yanılsamadan ileri gitmediği” sonucuna vardı.
Ulusal Ayrımcılıkla Mücadele Konseyi de, “kabul edilemez” olarak nitelendirdiği belediye başkanının girişimine karşı yasal adımlar atacağı konusunda uyardı.
Romani Criss icra müdürü Magdalena Matache SETimes’a verdiği demeçte, “Baia Mare belediye başkanı, söz konusu hukuk ve düzen olduğunda hiçbir şeyden korkmadığını söyledi. Fakat böyle yaparak, belediye başkanı, Romen yasaları ve uluslararası anlaşmalara uyum söz konusu olduğunda, bir kamu kurumunun bir temsilcisine yakışan disiplin ve sorumluluk duygusunu gözardı ediyor.” dedi.
“Duvar çekme ve Romanlara yerel su arıtma istasyonunun yanında sosyal konutlar inşa etme yönündeki her iki karar da yasadışı ve yerel Roman toplumunu desteklemeyi değil, kolayca kontrol etmeyi amaçlıyor. Belediyenin söylemini, eylemlerini ve kararlarını yasaya uygun şekilde değiştirmesini sağlayacak her türlü çabayı göstereceğiz.” diyen Matache, siyasi partileri kendi deyimiyle bu “ırkçı uygulamaya” karşı sağlam bir tavır almaya çağırdı.
Romani Criss insan hakları bölümü başkanı Marian Mandache, Baia Mare belediyesinin geçen hafta düzenlediği yuvarlak masa toplantısına katıldı. SETimes’a konuşan Mandache, “Belediye başkanına ilk olarak, sorunlar ne olursa olsun, bir karar vermeden önce topluma danışması gerektiğini söyledik. İkinci olarak da, beton bir duvar ilgili toplumdaki sorunları çözmeyecektir. Çocukları araba kazalarından koruma amaçlı demir korkuluklar veya hız limitleri gibi başka alternatifler önerdik.” dedi.
Başka bir tartışmalı projeyle ilgili kaygılarını da dile getiren Mandache, “Kent içindeki çeşitli yerlerde yaşayan yaklaşık 2 bin 500 Roman, kentin sosyal çevresinin dışında konuşlandırılacak. Bu da bir varoştan başka bir şey değildir. Yine Roman halkına danışılmadı.” diye ekledi.
Mandache, “Belediye yoksulluk yuvalarını ortadan kaldırmak istediğini iddia etse de, bilakis şehrin dışında daha büyük bir yoksulluk yuvası yaratarak o yapay toplum içinde daha fazla toplumsal sorunu tetikleme riskine giriyor.” uyarısında bulundu.
SETimes.com
