Kaçakçılıkla mücadele konusunda alınan önlemlere rağmen, iki ülke de bu sorunla uğraşmaya devam ediyor.
Geçtiğimiz yıl Bulgaristan’da en az 540 kişi insan kaçakçılarının kurbanı olurken, Romanya’da kayıtlara geçen benzer vaka sayısı ise neredeyse 900’ü buldu. Cinsel istismarla ilişkilendirilen bu artış, uzmanlara göre, her iki ülkenin de bu tip yasadışı faaliyetler bakımından hem kaynak hem de geçiş noktası görevi görmeye devam ettiğini doğruluyor.
Romanya’da 2010 yılında kayıtlara geçen insan kaçakçılığı vakalarının sayısı ise 717 idi. Diğer yandan, geçtiğimiz yıl insan kaçakçılığı ile mücadeleden sorumlu makamlar tarafından 480 kişi hakkında dava açılırken, 2010 yılına ait rakam 407 olarak kaydedilmişti. İki yıl önce açılan davalarda hüküm giyenlerin sayısı 203; buna kıyasla geçtiğimiz yılki hükümlü sayısı ise 270’in üzerindeydi.
Konuyla ilgili olarak Bulgaristan Ulusal Radyosu’na bir demeç veren İnsan Kaçakçılığı ile Mücadele Komitesi Genel Sekreteri Antoaneta Vasileva, “Geçtiğimiz yıl fiilen ceza alanların sayısında bir artış yaşandı. İlk kez 10 yıldan uzun hapis cezaları verildi, ki bunların altısı 2011 yılındaydı. Bu da hem vatandaşlara hem de söz konusu suçların faillerine, suçluların dokunulmaz olmadığını gösteren ilk ciddi adım,” dedi.
Avrupa Konseyi’ne bağlı İnsan Kaçakçılığına Karşı Eylem Uzmanları Grubu (GRETA), Haziran ayında yaptığı bir açıklamada, Romanya’nın, insan kaçakçılığı ile mücadele yönünde aldığı tedbirlere rağmen, bu olgunun farklı yönlerini daha dikkatli bir biçimde ele alması gerektiği uyarısında bulundu.
GRETA tarafından yayınlanan raporda, kaçakçılıkla mücadele eden tüm unsurlar arasında koordinasyon ve işbirliğinin pekiştirilmesi gerektiği vurgulanırken, kaçakçılığın temel sebepleri ile mücadele edilebilmesi için daha fazla önlem alınması ve özellikle de hassas grupların eğitim ve istihdam imkanlarına erişimlerinin artırılması gerektiğine değinildi.
Başta sınır polisi olmak üzere ilgili profesyonellerin daha iyi bir eğitime tabi tutulmasını salık veren ve bu eğitim sayede polisin kurbanları tanıyıp tespit edebileceğini ifade eden GRETA, ayrıca kaçakçılık kurbanlarına da tazminat konusunda pratik destek ve etkin erişim imkanı ile yasal yardım sunulmasını öneriyor.
İşin soruşturma ve kovuşturma ayağıyla ilgili olarak ise, Avrupa Konseyi, Bükreş’i emek sömürüsü odaklı kaçakçılık faaliyetlerine ve insan kaçakçılığı suçlarına karıştığı iddia edilen kamu yetkililerine dair proaktif tahkikat sürecini hızlandırmaya çağırıyor.
Ancak GRETA uzmanları, içinde bulunulan istikrarsız ekonomik ortamda kaçakçılık olgusunun da büyüdüğüne dikkat çekiyor.
GRETA bünyesinde görevli uzmanlardan Claudia Lam, SETimes‘a verdiği demeçte, “Sorunun kaynağındaki ülkelerde ekonomik ve toplumsal koşulların iyileşmesi ve yoksullukla mücadele yönünde alınacak tedbirler, kaçakçılığın önüne geçilmesi açısından büyük oranda etkili bir yöntem olarak değerlendiriliyor,” dedi.
Kurbanların, ön yargılar yüzünden toplumla yeniden bütünleşmekte zorlandığına da değinen Lam, “bu durumun, okul ve mesleki eğitim imkanlarına ve özellikle de ekonomik kriz zamanlarında iş piyasasına erişim bakımından olumsuz sonuçlar doğurduğunu” ifade etti.
Yurtdışında çalışan iki milyondan fazla Romen vatandaşının ülkelerinde bıraktıkları çocuklarını da kritik bir sosyal kategori olarak nitelendiren Lam, “Aileleri çalışmak için yurtdışına giden çocuklar, Romanya’da kaçakçılık açısından savunmasız bir kesim teşkil ediyor. Yetkili makamların, bu çocuklarla ilgili koruyucu önlemleri güçlendirmesi gerektiğinin önemle altını çiziyoruz,” dedi.
İnsan Kaçakçılığı ile Mücadele Ulusal Ajansı tarafından, SETimes‘a yapılan yazılı açıklamada, kurumun geçtiğimiz yıl 807 kaçakçılık kurbanına yasal süreç ve rehberlik bakımından yardımcı olduğu bildirildi. Açıklamada ayrıca geçtiğimiz yıl 60’tan fazla kurbanın ülkeye geri dönmesinin sağlandığı, bunlardan 27’sinin cinsel istismar, 22’sinin ise emek sömürüsüne maruz kaldığı, 10’unun ise dilendirildiği belirtildi.
İnsan kaçakçılığı ile ilgili bilinçlendirme çalışmalarına büyük önem verdiklerini ifade eden kurum, 2011 yılında ülke çapındaki eğitim kurumlarında tedbir amaçlı 1.250’den fazla etkinlik düzenlediklerini de ekledi.
Fakat uzmanlar, insan kaçakçılığıyla mücadele için eğitimden fazlasının gerektiği konusunda uyarıyor.
Romanya’da insan kaçakçılığı ile mücadele alanında faaliyet gösteren Reaching Out adlı örgütün başkanı İana Matei, konuyla ilgili olarak SETimes‘a verdiği demeçte şöyle dedi: “İnsan kaçakçılığı kurbanların çoğu, yoksul toplumlara mensup kimseler. Bu insanlara geçerli bir seçenek sunulmak isteniyorsa, yoksul toplumların kalkındırılması gerek.”
Matei, eğitim sisteminde de köklü değişiklikler yapılması gerektiğinin altını çiziyor.
“Çocuklarımızın, kişisel ve bağımsız düşünmeyi öğrenerek, sağlam bir hayat tecrübesi kazanmasını sağlamalıyız. En az bunun kadar önemli bir diğer husus da, insan kaçakçılığı ile mücadelede yetki dağıtımı gerekliliği. Örnek olarak söylüyorum, sivil toplum kuruluşları olarak bizler, ülkelerine geri dönen kurbanlara daha sonra ne olduğunu bilmiyoruz.”
Tüm bunlar için merkezi bir koordinasyon gerektiğini söyleyen Matei, bu doğrultuda bir siyasi irade olmamasından yakınıyor.