Bulgaristan’da yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi, Bulgaristan’da ilk Müslüman adayı Sali Şaban ile sizler için görüştük, fikirlerini düşüncelerini paylaştık…
“Özellikle Bulgaristan’da uzun yıllar baskı altında yaşamış bulunan ve kendilerini sürekli tehdit altında hisseden vatandaşlarımızın oylarına talibim. Gönülden inanıyorum ki, Bulgaristan siyasetinde farklılıkların ortaya konulmasını isteyen vatandaşlarımız oylarını, bana ve ekibime vereceklerdir.”
Sali Şaban kimdir?
-Kırcaali’ye bağılı Çülfallar (N.Bozveli) doğumluyum. İlk ve orta öğrenimimi Alibey Konağı (Nanovitsa) nda tamamladım. 1963 yılında Kırcaali’de öğretmen okulundan mezun oldum.
Askerlik görevini bitirdikten sonra Sofya’ya Sosyal Bilimler Akademisinde eğitimime devam ettim.
1970 yılında Akademiden mezun oldum. 1983-85 yılları arasında Moskova Sosyal Bilimler Enstitüsünde uzmanlık eğitimi aldım. 1985-89 yılları arasında Sofya üniversitesinde yüksek lisans eğitimi aldım.
Çalışma hayatınızdan bahseder misiniz?
-Çalışma hayatıma ise pedagoji okulunu bitirdikten hemen sonra 1966-67 eğitim yılında kendi köyümde öğretmen olarak başladım.
Daha sonraki yıllarda çeşitli yerlerde idareci olarak görev yaptım.
Bunlardan en önemlileri – Rusya’da faaliyet gösteren Türk inşaat şirketleridir. Enka ve Gama gibi Türk şirketlerinde idareci olarak görev aldım. Bu firmalarda çalışmalarımda Bakü, Alma Ata, Bişkek gibi Türk bölgelerinde Türklerle yakından tanışma fırsatı buldum, balkanlardan Sibirya’ya kadar her yerde Türk olduğunu gördüm.
Mestanlı’da Belediye Başkanlığı yaptınız mı?
-Evet, 1999 yılında Mestanlı Belediye Başkanlığı için bağımsız aday olarak seçimlere katıldım ve seçimlerden başarıyla çıktım. Belediye Başkanlığını kazandıktan sonra gördüm ki, bizlere manevi feyz olan kimseler unutulmuş. Nuri ADALI ve Osman Azis gibi değerlerimize hak ettikleri değerin verilmediğini üzülerek müşade ettim. Ne yapabilirim diye düşündüm ve bu saygıdeğer şahısları Nuri ADALI EFSANESİNİ ve ses sanatçılarımızdan Osman Azis’i belediyeye yanıma danışman olarak görevlendirdim.
Neden Aday Oldunuz, Amacınız nedir?
Şimdiye kadar Bulgaristan’da yeterli olgunluk yoktu. Yakın zamana kadar Türkler dışarı gibi söylemlere pek tepki gösteren de yoktu. Şimdi bu söylemler bazı kimseler tarafından dillendirilmekte ancak kimse ciddiye almamaktadır. Biz Bulgaristan vatandaşları olarak ülkenin her alanında Ülkenin kalkınması için çabaladık. Gençlerimizin cesaretli, olmalarını ve ülke yönetiminin her kademesine talip olmalarını arzuluyorum. Bulgaristan’da demokrasinin önündeki tüm engelleri kaldırarak barış içinde yaşamak istiyoruz.
Seçildiğiniz takdirde neyi değiştireceksiniz?
Seçildiğim takdirde köhnemiş zihniyetlerin, yerle bir olmasını sağlayacağım, Ön yargıların ve tutulmuş zihinlerin yerle bir olmasını sağlayacağım. Ben eğer şayet seçilir isem Türk ve Müslüman kimliği olan bir kişinin Bulgaristan’ın yücelmesi için vefakârca çalışabileceğini kanıtlayacağım. Çünkü bazı kesimler biz Türk-Müslüman topluluğuna bu ülkenin dışındaymışız gibi bakmakta ve sürekli ön yargılı davranmaktadırlar. Biz bunu ortadan kaldıracağız.
Eğer biz seçilir isek kafalardaki prangalardan kurtaracağız. Tüm BG vatandaşlarının içinden öfke ve korkunun yerini güven ve karşılıklı saygının almasını sağlayacağız.
Seçmenlerinize söylemek istediğiniz bir şey varmı?
Sorunuz için teşekkür ederim. Tabi ki var, Özellikle BG da uzun yıllar baskı altında yaşamış bulunan ve kendilerini sürekli tehdit altında hisseden vatandaşlarımızın oylarına talibim.
Gönülden inanıyorum ki, BG siyasetinde farklılıkların ortaya konulmasını isteyen tüm vatandaşlarımız oylarını, bana ve ekibime vereceklerdir. Öte yandan yurtdışında çok büyük seçmen kitlesi bulunmaktadır. Her ne kadar ülke dışında bulunsalar da vatanlarının geleceği ile onlar da yakından ilgilenmektedirler. Bu nedenle yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerine azami katılımda bulunmalarını arzu ediyoruz.
Türkiye ile AB ilişkileri hakkında ne düşünüyorsunuz? Bildiğiniz gibi Türkiye’de yüz binlerce Bulgaristan vatandaşı yaşamaktadır?
-Dinamik bir nüfusa sahip olan Türkiye’nin AB’ne katılması Birliğe yeni bir hareketlilik kazandıracaktır. AB, Ortadoğu, Kafkaslar ve Türk Dünyası ile TR e üzerinden yakın ilişkiler kurabilecektir. Son yıllarda Türkiye’nin AK Parti ile yakalamış olduğu gelişme göstermektedir ki, önümüzdeki yıllarda böyle bir yönetim ile devam ederse Türkiye bölgede olduğu gibi global anlamda da en önemli aktörlerden birisi olacaktır.
Diğer yandan Avrupa Birliği de Türkiye’yi üye yaparak Hıristiyan kültürüne dayalı bir topluluk olmadığını çok kültürlü ve çok dinli bir birlik olduğunu ispat etme şansına da sahip olacaktır.
Bu nedenle biz Türkiye’nin ivedilikle AB’ne alınması taraftarıyız. Beş yıl sonra Türkiye’nin AB’ne üye olmak isteyeceğini hiç sanmıyorum, çünkü Türkiye’nin alternatifleri her gün artmaktadır. Esas itibariyle acele etmesi gereken Türkiye değil AB’dir,
Moskova’da eğitim almışsınız, Doğu Almanya’da gençlik kampını yönetmişsiniz, çeşitli parti işlerinde görev almışsınız. DC (BG istihbaratı) ile ilişkileriniz nasıldı?
-Teessüf ederim, sorunuzun maksadını anladım. Hayatımda en çok nefret ettiğim insanlar muhbirlerdir. Düşüncenize bir kere birilerine kahpece ele vermektir. Bunu ben asla yapmadım ve yapamam, kendi halkımı aleyhinde hiç bir şey yapmadım. Evet, partide çeşitli görevler aldım amma bu geçimimi sağlamak için ve sadece işimi yaparak, insanların hayatlarını perişan ederek değil.
Bu aldığım görevlerde de halkıma hizmet etmesini bildim. Ben tatillerimi Azerbaycan, Kırgızistan, Kazakistan, Türkmenistan, Özbekistan’da geçirdim taa o zamanlardan ben kardeşlerimle Türk Dünyası ile tanıştım. Biz, bu gün Kazakistan’ın Cumhurbaşkanı Sayın Nazarbayev ile, Kerimovlarla beraber okuduk. Benim hocam Haydar Aliev’di rahmetli Azerbaycan’ı ayağa kaldırdı, diğeri Kazakistan’ı, diğeri Özbekistan’ı.
Bizler hepimiz o dönemin sisteminden geçtik evet, amma ben hiçbir Türk, Pomak ve ya herhangi bir azınlıkta olan birilerini yok etmedim. Benim hayatımda aksini iddia edebilecek birisi varsa karşıma çıksın. Biz bazı kimseler gibi halkımızın sırtından haince hançerleyip, yine de fütursuzca onları yönetmeye talip olanlardan değiliz. Allaha şükürler olsun ki, alnımız açıktır. Halkımın önünde veremeyeceğimiz hiçbir hesabımız yoktur.
Neden Müslüman adayı?
Bildiğiniz gibi etnik kökeni ne olursa olsun Bulgaristan anayasasına ve Avrupa Birliği normlarına göre herkes, eşit haklara sahiptir. Dolayısıyla Bulgaristan vatandaşlarının tümü kanunun ön gördüğü koşullara sahipse cumhurbaşkanı adayı olabilir. Müslüman bir adayın Bulgaristan’ı mevcut yönetimden daha iyi temsil edemeyeceğini kim bilebilir? Tıpkı Hindistan’da olduğu gibi bir durum Bulgaristan’da neden olmasın?
Hatırlayalım, adım adım süper güç olma yolunda ilerleyen Hindistan’ı zirveye doğru taşıyan ülkenin cumhurbaşkanı bir Müslüman. Bu gerçek göz ardı edilmemeli…
Dolayısıyla Bulgaristan’da Müslüman bir cumhurbaşkanı adayı belki de şimdiye kadarki cumhurbaşkanlarından çok daha özverili ve verimli olacaktır. Müslüman adaya karşı ortaya atılan Bulgaristan için çalışmaz iddiası ise; son derece yanlış, çirkin ve faşizan bir ön yargıdır.
Bu iddia Bulgaristan vatandaşı olan herkesin eşit olduğu yönündeki yasaya aykırı bir ithamdan başka bir şey değildir. Bu seçimler Bulgaristan’da demokrasi sınavı olacaktır.
Peki, neden şimdi buna ihtiyaç duyuldu?
Bu şartların olgunlaşması meselesidir. Bulgaristan, geçiş dönemini yani totaliter rejimden demokrasiye geçişi yeni tamamlamış ve içine sindirmiştir. Bizce bu seçimler aynı zamanda Bulgaristan için demokrasi sınavı olacaktır.
Kırcaali Bugün