Balkan Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneğinin bu yılki geleneksel iftarının benim için özel bir önemi vardı; bu iftar programı benim genel başkan olarak sorumlu olduğum ilk organizasyondu ve beş şubemizden yaklaşık 600 kişinin katıldığı muhteşem bir gecede birlikte olma imkânı bulduk. Zira 2009 yılında dava arkadaşımız Bülent Karagöz’e yüklediğimiz Genel Başkanlık görevi benim üzerime aktarılmıştı. Yönetim Kurulumuzdaki arkadaşlarımızın ve eski Başkanımız Bülent Karagöz’ün talebiyle yönetim kurulu içerisinde bir bayrak değişimi yaşandı.
Bu değişimin gerçekleşmesi ve başkanlığı sona eren arkadaşımızın yine yönetim kurulu üyesi olarak görevine devam etmesi, yine Balkan Türklerinin davasında taşın altına elini koyması Balkan Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği’nin eriştiği demokratik olgunluğun da bir göstergesidir. Kendi içindeki demokrasi çıtasının bir kademe daha yükseltilmesi demektir, bu… Bal-Türk varsa demokrasi olduğu için vardır ve demokrasiyi güçlendirmeye katkı sağlamak için vardır. Demokrasiyi güçlendirecek her adımın da yanındadır.
Sivil Toplum Kuruluşları (STK), dolayısıyla Bal-Türk, ne devlettir ne de kâr amacı güden bir şirkettir. STK’lar gönüllülük esası üzerine kurulu, kâr amacı gütmeyen, devletin ve şirketlerin yapamadığını yapmayı amaç edinmiş gönüllü örgütlenmelerdir.
Bu itibarla Bal-Türk özgür düşünce ve özgür teşebbüsle beslenen, Balkanların bağrından doğmuş sivil bir gücü temsil eder. Bu temsiliyet Türkiye sınırlarına sığmayan, Balkanlarda da kendini gösteren bir kapsama alanına sahiptir.
Üstelik Sivil Toplum kuruluşları demokratik hayatın vazgeçilmez, olmazsa olmaz en temel unsurlarındandır.
Bal-Türk’ün bu minval üzere amacı, Balkanlarda yaşayan Türkler ile 93 Harbinden bugüne, yaklaşık 132 yıllık bir süreç içerisinde, anavatana göç etmiş Türklerin aralarındaki irtibatı ve dayanışmayı güçlendirmek ve güçlü bir Türkiye ve huzurlu bir Balkan coğrafyası için çalışmaktır.
Bu çerçevede, var olan sorunlara çözüm bulmak, çıkması muhtemel sorunlara yönelik öneriler oluşturmak ve Balkan milletleriyle pozitif ilişkiler geliştirmek, temel amacımızdır.
Bu amacımızı gerçekleştirmek için gücümüzü, birlik ve beraberlik içinde, hedeflerimiz etrafında birleştirmemiz, büyük bir sinerji doğuracak ve gücümüze güç katacaktır. Zira Balkanlarda huzur güçlü bir Türkiye ve güçlü, samimi sivil toplum kuruluşları ister. Güçlü bir Türkiye de Balkanlarda huzurun temel gereklerindendir.
İşte, bunun için güçlü olmaktan başkan çaremiz yok. Bal-Türk’ün gücü için de yöneticisinden üyesine, gencinden yaşlısına, kadınına… her birimizin bu davaya katkı sağlaması bir zarurettir. Vakti olan bizzat katılarak, parası olan parasıyla… parası da olmayan duasıyla… Bu gönül kervanına katılmak durumundadır. Konuşarak yol alınmaz, yürüyen yol alır…
Bu olduğu takdirde Balkan Türkleri camiası sosyal hayatın her alanında güçlü olur. Türkiye’nin güçlenmesine katkı sağlamış olur. Ve Balkanlarda huzura ciddi bir katkı olur.
Bu ancak çalışmakla olur…
NOT: Bu yılki iftarımıza sponsor olan Okan İnşaat adına Mestan Okan’a; Prista-oil adına Rıdvan Gedik’e; Arvenpro Bilişim adına Nurhan Mutlu’ya, Atilla Makine adına Hüseyin Atilla’ya ve Edi Tasarım adına Alpaslan Atan’a ayrıca teşekkür ediyorum.
1 thought on “STK’lar ve Bal-Türk’ün amacı”