Sayın Ergani, Türkiye’nin Girişimci ve İnsani Dış Politikası hakkında bilgi verir misiniz?
İnsani yardımlar konusunda kültürümüzden kaynaklanan güçlü bir geleneğe sahibiz. Bu faaliyet insanımızın insani konularda girişimci ve sorumluluk alan yaklaşımının da bir tezahürüdür. Bu sorumluluğu tüm ülkelerin ve tüm özel sektör kuruluşlarının benimsemesi halinde dünyadaki pek çok soruna hızlı ve kalıcı çözümler üretilebileceğini düşünüyorum.
İyilik bulaşıcıdır. Mütevazı ama anlamlı bu faaliyetin katılımcılara, özellikle özel sektöre ilham kaynağı olmasını ve daha iyilerinin yapılmasına vesile olmasını temenni ediyorum.
Esasen doğal afetler, savaş, yoksulluk ve toplumsal çatışmalar nedeniyle zor durumda kalan ülkelere yardımda bulunmayı insani bir görev ve uluslararası toplumun istikrarında önemli bir unsur olarak görmekteyiz.
Ülkemiz geçmişte olduğu gibi bugün de ırk, din, dil, cinsiyet farkı gözetmeksizin ihtiyaç duyulan yerlere, süratle ve imkânların elverdiği ölçüde insani yardım ulaştırmaya gayret etmekte bu doğrultudaki uluslararası çabalara da katkıda bulunmaktadır.
Türkiye, uluslararası insani hukuktan kaynaklanan yükümlülükleri çerçevesinde, ülkelerindeki şiddetten kaçan Suriyelilere yönelik izlediği açık kapı politikasına devam etmekte, uluslararası hukuk çerçevesinde zorla geri göndermeme ve sınırdan geri çevirmeme ilkelerini titizlikle uygulayarak, Suriyelilere, ayrım gözetmeksizin, “geçici koruma” sağlamaktadır. Çoğunluğu Suriye’den olmak üzere yaklaşık 4 milyon mülteci için milli kaynaklarımızdan 33 milyar dolar harcanmıştır.
Türkiye, aynı zamanda, uluslararası toplumun BM eşgüdümünde Suriye içinde sürdürdüğü yardımların da ana geçiş noktası konumundadır. Ülkemizden Suriye tarafına geçen BM yardım kamyonu sayısı 30 Ağustos 2018 itibariyle 17.069’a ulaşmıştır
1980’li yılların ortalarından itibaren gıda sevkiyatı şeklinde sistemli şekilde başlayan ve 12 yıl önce 85 milyon Dolar düzeyinde bulunan insani yardımlarımız, son yıllarda ciddi bir ivme kazanarak dünyanın birçok bölgesine yayılmış, ayrıca nicelik ve nitelik bakımından da çeşitlenerek, gıda dışı alanları da kapsar hale gelmiştir.
Bu bağlamda, 2015 yılında 3,1 milyar, 2016 yılındaysa 6 Milyar Dolar olan insani yardımlarımız “Global Humanitarian Assistance” (GHA) programınca hazırlanan Küresel İnsani Yardımlar 2018 Raporuna göre 2017 yılında 8,07 milyar ABD Dolara yükselmiştir. Bu meblağ ile Türkiye insani yardımlarda dünyada birinci sıraya yükselmiştir. Geleneksek olarak en büyük bağışçı ülke olarak bilinen ABD ise 6,68 milyar ABD Dolarla ikinci sıradadır.
Raporda, insani yardımların milli gelire oranı temelinde yapılan sıralamada da Türkiye yüzde 0,85 ile birinci sırayı almış ve dünyanın “en cömert ülkesi” unvanını korumuştur. Ülkemizi yüzde 0,17 ile Norveç ve Lüksemburg izlemiştir.
Küresel insani yardım sisteminde Türkiye’nin yeri nerededir?
Ülkemiz, ikili temelde gerçekleştirdiği insani yardımların yanında, BM kuruluşları aracılığıyla yaptığı yardımları da artırarak sürdürmekte ve Türkiye’nin küresel insani yardım sistemindeki konumu yükselmektedir. Bir taraftan yükselen bir bağışçı ülke, diğer taraftan dünyada en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülke konumunda olmamızla zenginleşen ulusal tecrübelerimiz ışığında küresel insani yardım politikalarının belirlenmesine katkılarımız artmaktadır.
Türkiye, uluslararası insani yardım alanındaki tecrübeleri ışığında, küresel insani sistemin içinde bulunduğu tıkanıklığın aşılmasına ve daha adil ve etkin bir sistemin inşasına yönelik BM liderliğindeki çalışmalara da destek vermektedir. Nitekim BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon’un şahsi girişimi çerçevesinde bu amaçla düzenlenen Dünya İnsani Zirvesi (DİZ) ülkemizin ev sahipliğinde 23-24 Mayıs 2016 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirilmiştir.
Son Dönemdeki Yapılan İnsani Yardımlar delerdir?
Türkiye sadece bölgesinde değil, dünyanın hemen her coğrafyasında ihtiyaç sahiplerine yardımlarını ulaştırmaya gayret göstermektedir.
En güncel olaylardan, Endonezya’da yakın geçmişte yaşanan deprem ve tsunamiden etkilenen insanlara 2 uçak dolusu çadır ve battaniye sağlanmıştır.
Sudan’da süregelen insani krizin hafifletilmesi amacıyla AFAD tarafından bu yıl 10 bin ton buğday ve 15 bin ton mazot hibe edilmiştir. Ayrıca Sudan/Darfur’da ve Sudan’da bulunan Güney Sudanlı mültecilerin ihtiyaçlarına yönelik çeşitli kuruluşlarımızca ayni ve nakdi yardım sağlanmıştır.
Kuraklık nedeniyle, Kızılay tarafından AFAD işbirliğiyle Somali’ye 2016 yılında yaklaşık 20.000 ton gıda yardımı ulaştırılmıştır.
Afrika Boynuzunda kuraklıkla mücadeleye destek amacıyla Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından Mart 2017’de “Umudu Ol” başlıklı yardım kampanyası başlatılmış ve bu ülkeye 15 bin tonluk insani yardım malzemesi taşıyan gemimiz 17 Haziran 2017 tarihinde Mogadişu’ya ulaşmıştır.
Libya’da bulunan çeşitli hastane ve sağlık merkezlerinin ivedi tıbbi malzeme ve ilaç ihtiyacı üzerine Türk Kızılayı tarafından tedarik edilen 22 ton ağırlığında ilaç ve tıbbi sarf malzemesi AFAD eşgüdümünde Mayıs 2017’de Libya’ya sevk edilmiştir.
Gürcistan’ın Borjomi ve Abastumani bölgelerinde Ağustos ve Eylül 2017’de çıkan orman yangınlarına destek kapsamında iki adet helikopter ve bir adet yangın söndürme uçağı tahsis edilmiştir.
Ayrıca, Moldova’da Nisan 2017’de yaşanan yoğun kar yağışına bağlı olarak meydana gelen hasarlar, Arnavutluk’ta ise Aralık 2017’de meydana gelen sel baskınları sebebiyle oluşan zararın karşılanmasına ülkemizce destek sağlanmıştır.
Türk Kızılay’ı tarafından Romanya’ya Mayıs 2018’de Köstence’de 210 yetime iftar yemeği verilmiş, ayrıca 200 ihtiyaç sahibine gıda kolisi dağıtmıştır. Bazı ilçelerde toplam 800 kişiye gıda kolisi dağıtımı gerçekleştirilmiştir.
Yemen halkının acil ihtiyaçlarının giderilmesine katkı sağlamak üzere, Kolera tedavisinde kullanılan yaklaşık 50 ton ilaç ve tıbbi malzemenin yansıra un, gıda ve giyim malzemesi, tekerlekli sandalye ve iki adet sahra hastanesinden oluşan yardımımız deniz yolundan 20 Temmuz 2017 tarihinde Aden’e ulaştırılmıştır. 10,560 ton olan yardımlarımızın değeri 8,839,381.77 ABD Doları tutarındadır.
Ağustos 2017’den bu yana Bangladeş’e sığınan Rohingalara toplam 7.362.786,11 ABD Doları tutarında yardım sağlanmıştır. Eylül 2017’den bu yana ise günde 25 bin kişiye sıcak yemek dağıtılmaktadır. 50 yatak kapasiteli sahra hastanesi kurulup 30 kişilik sağlık ekibi görevlendirilmiştir.
Ülkemiz, Filistin halkına ikili bağlamda sürdürmekte olduğu yoğun yardım ve destek faaliyetlerinin yanısıra, Filistinli mültecilere yardım ajansı UNRWA’ya da destek vermektedir. UNRWA’ya 2017’de 2.1 milyon ABD Doları, 2018’de 11.5 milyon ABD Doları katkı sağlanmıştır. Gazze Şeridi’ndeki travma yaralanmalarına ve acil tıbbi yardım gerektiren durumlara müdahale amacıyla Dünya Sağlık Örgütüne (DSÖ) 1,2 milyon ABD Doları hibe öngören anlaşma ülkemiz ve DSÖ arasında 27 Mayıs 2018’de imzalanmış, bahsekonu hibenin transferi gerçekleşmiştir.
Söyleşiyi yapan: Sebahat NECİB
Kaynak: KIRCAALİ HABER