Sırbistan Cumhurbaşkanı Boris Tadiç’in görevde yeni bir döneme aday olabilmek için görevini on ay erken bırakma kararının, iktidardaki Demokrat Parti’ye gelecek ay yapılacak genel ve yerel seçimlerde yardım etmesinin yanı sıra parlamento seçimlerinde Sırp İlerleme Partisi ile bir hesaplaşma durumu da oluşturması bekleniyor.
Tadiç 4 Nisan Çarşamba günü yaptığı açıklamada, bir cumhurbaşkanlığı seçim kampanyası için hazırlık yapmak üzere görevden istifa edeceğini duyurdu. Seçimlerin, belediye ve parlamento seçimlerinin de gerçekleşeceği 6 Mayıs’ta yapılması bekleniyor.
Demokrat Parti Genel Başkanı olarak Tadiç, muhalefetteki Sırp İlerleme Partisi lideri Tomislav Nikoliç ile cumhurbaşkanlığı ikinci tur oylamasına katılmaya favori gösteriliyor.
Ancak Tadiç’in istifası akıllara bir çok soru da getirmekte: Kosova’yı tanımayı reddetmesine rağmen AB aday statüsü elde eden devlet, cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerini aynı anda yapacak kadar istikrarlı mı? Ayrıca, cumhurbaşkanlığı yarışının da eklenmesi, diğer seçimlerin görünümünü nasıl değiştirecek?
Belgrad Üniversitesi öğretim üyesi ve Sosyal Bilimler Enstitüsü üyesi Dejan Vuk Stankoviç SETimes‘a yaptığı açıklamada, bu kararı vermekle Tadiç’in hem devletin hem de partisinin çıkarlarını göz önünde bulundurduğunu söyledi.
Stankoviç, “Sırbistan, AB ile ilişkiler ve Kosova ile müzakerelerle dolu bir dönemden geçti. Bence, hükümete çok sayıda itirazın yapıldığı bu tür olaylardan sonra, seçimlerde herkesin mücadele etmesi ve halktan en çok kimin destek gördüğünün açıkça görülmesi doğru. Bunun için de genel seçimlerden daha iyi bir fırsat olamaz.” dedi.
Tadiç’in kararı Demokratlara da yarayacak. Stankoviç, “Bütün kamuoyu anketlerine göre, o partisinden çok daha popüler ve kampanyada ve oy pusulasında yer alması Demokratlara çekimser kalan veya başkasına oy veren bir takım seçmenleri geri getirecek.” şeklinde konuştu.
Stankoviç, seçimler artık en güçlü partiler olan Demokratlar ve Sırp İlerleme Partisi arasında bir düelloya dönüşeceği için, cumhurbaşkanının kararının parlamento seçimlerine de kapsamlı şekilde etki edeceğine inanıyor.
Stankoviç, “Simetrik oy verme diye bir şey var, çünkü insanlar bir adaya, sonra da onun temsil ettiği partiye oy verme eğilimi gösterir. Bundan böyle kampanyaya Tadiç ve Nikoliç ağırlığını koyacağı için, seçmen kitlesinin Demokratlarla İlerlemeciler arasında kutuplaşması beklenebilir ve bu durumda güçlü cumhurbaşkanı adayları olmayan küçük partiler oy kaybeder.” dedi.
Kamuoyu yoklamalarına göre %10’dan az oy alacak partilerden birisi olan Sırbistan Demokrat Partisi’nin sözcüsü Petar Petkoviç, Tadiç’in kararının genel seçimler üzerinde pek bir etki yaratacağını düşünmüyor.
SETimes‘a konuşan Petkoviç, “Tadiç bugüne kadar, cumhurbaşkanlığı koltuğunu işgal etmesine karşın, partisinin kampanyasında yoğun şekilde yer aldı. Resmi cumhurbaşkanı adayı olduğu bu kez, Demokratların bundan fazla yarar sağlayacağını düşünmüyorum, zira Sırp halkı kendilerine iyileşme getirebilecek programlara ve fikirlere oy vermesi gerektiğini bilen deneyimli seçmenlerdir.” dedi.
Nikoliç, cumhurbaşkanının istifasına şaşırmamış. Siyasi lider, “Cumhurbaşkanlığı seçim kampanyasının, bugüne kadarki parlamento kampanyalarının aksine, adil ve programlara dayalı olacağını umarım.” dedi.
Ancak, hükümetin teknik bir mazbataya sahip ve hem parlamento hem de cumhurbaşkanlığının seçimlerle karşı karşıya olduğu bir dönemde, devletin istikrarı meselesi gündeme geliyor.
İktidar koalisyonu üyesi Voyvodinalı Macarlar İttifakı yetkilisi Balint Pastor, Tadiç’in kararının kurumların istikrarı açısından iyi olmadığını söyledi. SETimes’a konuşan Pastor, kurumsal istikrar adına, parlamento ve cumhurbaşkanının görev sürelerinin dört ve beş yıl olmak üzere farklı belirlendiğini söyledi.
Ancak DP’nin diğer bir koalisyon ortağı olan Sırbistan Sosyal Demokrat Partisi lideri Rasim Ljajiç, Tadiç’in iyi bir karar verdiğine inanıyor. Seçim süreçleri birleştiriliyor ve devam eden şiddetli kriz döneminde devlet tasarruf ediyor.
SETimes‘a konuşan Ljajiç, “Diğer yanda, tam görev sürelerine sahip bir hükümet ve cumhurbaşkanına vakit kaybetmeden sahip olup, böylelikle AB yolundaki ilerlememizi sürdürüp karşı karşıya olduğumuz büyük ekonomik, siyasi ve sosyal sorunları çözebileceğiz.” dedi.
Stankoviç, Tadiç’in kararının doğru olduğuna katılıyor. Öğretim üyesi, “Tadiç cumhurbaşkanlığında kalır ve Nikoliç’in partisi genel seçimleri kazanırsa, devletin istikrarlı olacağını düşünmüyorum. Bu yüzden de seçimlerde şimdi karşı karşıya gelmeleri ve kazananın verilecek zor kararlarda tam bir meşruiyete sahip olması daha iyi.” dedi.
Stankoviç’e göre, devleti ancak Kosova’daki olaylar sarsabilir.
“Seçimlerden önce Kosova’da hiçbir dramatik olay beklemiyorum ve Sırbistan’ın şu anda bütün yetki kademelerinde meşru temsilcilerinin olması, Kosova sorunu açısından da iyi olacak.”