Türkçe karşıtlığı için kendini yakmak…

Dr. Bayram Çolakoğlu
İçeriği Paylaş

Bulgaristan yaklaşık 500 yıllık bir Osmanlı hâkimiyetinin ardından bağımsızlığını kazandı. İşin özüne bakıldığında bir milletin beş asır başka bir milletin hâkimiyeti altında kalması; buna rağmen milli varlığını da sürdürmüş olması başlı başına Osmanlı hoşgörüsünün, gayrı Müslimlere nasıl hoş görü ile baktığının, onlara eşit vatandaş muamelesi yaptığının, insan olarak muamele ettiğinin en güçlü karinesidir. Amma ve lakin gel görün ki Balkanlardaki birçok ülke milli şuurunu “barbar Türk” tanımlaması üzerine oturtmaya çalışıyor. Hâlbuki Türk hakikaten barbar olsaydı, bugünkü Balkan milletlerinden hangisi milli kimliğini koruyabilirdi? Hadiseleri mantık süzgecinden geçirmek lazım.

Bu beş asır boyunca gelenek, görenek hayat tarzı itibariyle Türkler ve diğer Balkan milletleri arasında karşılıklı etkileşimler olmuştur. Bu itibarla Türkçe de Balkan milletlerinin lisanına girmiş, çok sayıda Türkçe kelime bu dillerde kullanılır olmuştur. Her türlü çabaya rağmen bugün bile Balkan milletlerinin lisanında 2500 ila 9000 arası Türkçe kökenli kelime bulunmaktadır.

Bulgarcada da çok sayıda Türkçe kelime yer almakta ve halen kullanılmaktadır. Ayran, akasya, çınar (çinar), boya, budala, dalavere (dalavera), kutu (kutiya), masa, perde, kervan, halva, sucuk, ama vb. Bunlar, bir çırpıda akla gelenler. Ancak Bulgaristan bağımsızlığını elde ettikten sonra sistematik bir şekilde Türkçe kökenli kelimelerle mücadele başlatmıştır. Yeni Bulgarca kelimeler türetilip Türkçe olanlarıyla ikame edilmiştir. Bu çalışmalar sonucunda tabi ki Türkçe kökenli kelimeler Bulgarcada azalmıştır.

Bir zamanlar “kibrit”in yerine türetilen Bulgarca kelime kibritin üzerine yazıldığı halde insanlar yine kibrit demiş, kibrit kutusunun üzerini hiç okumamıştır. Sonuçta bugün kibrit kibrittir. Resmi dil ve halkın konuştuğu dil arasında bugün bile fark vardır. “ama” bağlacını halk kullanır, ama resmi dilde “sokak dili” nitelemesi yapılır. Kitaplarda kullanılmaz.

Bütün dünya dillerinde yoğurt, yine “yoğurt” olarak kullanılır, telaffuz farkına rağmen. Bulgarcada “yoğurt”, “kiselo mlyako” diye ikame edilmiş, yani “ekşi süt”; ne alaka anlamış değilim. Ama “yoğur”du bilirler.

Pekiyi Bulgaristan’da bunlar yapılırken Türkiye’de ne yapıldı? Öz Türkçecilik furyası ile yüzyıllardır Türkçede kullanılan ve fonetiğiyle artık Türkçe olmuş kelimeler uyduruklarıyla değiştiriliyordu. Yukarıda Bulgarcada kullanıldığını belirttiğimiz Türkçe kelimelerin birçoğu farsça kökenli. Netice itibariyle Bulgarların Bulgaristan’da yaptığını biz de Türkiye’de yapmışız.

Bulgaristan’da yalnızca Türkçe kelimeler ayıklanmamış, Türkçe isimli yerleşim yerleri 1934 yılında ve kalanlarda 1950’de olmak üzere, kanunla değiştirilmiş. Babamın köyü “Susuz” olmuş “Bez Vodno”, annemin köyü “Hocalar” olmuş “Rusalina”. Filibe olmuş “Plovdiv”. Bugün durum ne? Türkler aralarında konuşurken yerleşim yerlerinin Türkçelerini kullanıyorlar. Yani hemen hemen her yerleşim yerinin iki ismi var; “Türkçesi” ve “Bulgarcası”. Bu arada Türkiye ne yapmış? Rumca, Ermenice, Kürtçe yerleşim yerlerinin hatta Türkçe isimli yerleşim yerlerinin isimleri yenileriyle değiştirilmiş.

Sonuç olarak biz Dünyayı yönetirken nasıl ne yapmıştık? Bulgaristan’ın fethinden sonra bugünkü Filibe’nin ismi “Filipe” idi. Ne yapmış Osmanlı sadece Türkçe fonetiğe uygun hale gelmiş “Filibe”yi kullanmaya devam etmiş. Ecdadımız isimlerle, şekli şeylerle, kabukla uğraşmamış. İstanbul’u fethedince yüzyıllarca aynı zamanda ve resmi yazışmalarda da “Konstantinapol” ismi kullanılmış. Onlar, öz ile ilgilenmiş, medeniyet seviyesini artırmakla uğraşmış, insana değer vermiş. Aradaki fark şu, öz ile ilgilenenler, şekille uğraşmayanlar medeniyetin zirvesine çıkmış. Ya şekilciler…

Bugün Türkiye’de Kürtçe bir TV kanalı, hem de devletin, varken; diğer dillerde yayın yapılırken, Bulgaristan’daki ırkçılar devlet televizyonundaki 15 dakikalık Türkçe haber yayını için eylem üstüne eylem yapıyor. Burada artık büyük düşünen Türkiye’yi görmek bana gurur veriyor. ya 10 dakikalık Türkçe haber programının kaldırılması için kendini yakan ırkçı lider Rosen Markov’a ne demeli. Allah akıl fikir versin. Ne diyelim ki…


İçeriği Paylaş

1 thought on “Türkçe karşıtlığı için kendini yakmak…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.