Türkiye-Bulgaristan ilişkileri nereye gidiyor?

Balkanlardan Haberler
İçeriği Paylaş

Türkiye ile Bulgaristan arasında son günlerde yaşanan karayolu taşımacılığı sorunu konusunda uzlaşı sağlandı: iki ülke arasında bulunan yük taşımacılığı protokolünün yenilenmesine karar verildi.

Bulgaristan-Türkiye ilişkilerinin güncel durumunu, Bulgaristanlı uzman Zahari Zahariyev RS FM’e değerlendirdi.

Bulgaristan-Türkiye sınırında uzun kuyrukların oluşması gibi aksaklıklarla kendini gösteren karayolu taşımacılığı sorunu çözümlendi. İki ülkenin ulaştırma bakanlıklarından temsilcilerin katılımıyla Ankara’da yapılan toplantıda, Bulgaristan ile Türkiye arasında 1977 yılından bu yana uygulanan yük taşımacılığı protokolünün yenilenmesine karar verildi. Ankara ile Sofya ilişkilerinin güncel durumunu RS FM’e yorumlayan “Rusya ve BDT Halklarıyla Dostluk Federasyonu” ve “Slavlar Vakfı” başkanı Bulgaristanlı uzman Zahari Zahariyev, iki ülkenin işbirliği potansiyeli ve Brüksel’le olan ilişkilerini de değerlendirdi.

  İlk olarak, başkanlığını yaptığı sosyal toplum örgütleri hakkında bilgi veren Zahariyev, “Rusya ve BDT Halklarıyla Dostluk Federasyonu” “Slavlar Vakfı”nın, Slav dünyası arasındaki bağların korunması ve Türkiye’nin de aralarında bulunduğu diğer dünya ülkeleriyle ilişkilerin geliştirilmesini amaç edindiğini söyledi.

 ‘TÜRKİYE-BULGARİSTAN İLİŞKİLERİ, POTANSİYELİNİ DOLDURMADI’

 Bulgaristan-Türkiye ilişkilerini değerlendiren Zahariyev, iki ülke arasında kritik sayılabilecek sorunlar görmediğini, devletlerarası temaslar sayesinde yürütülen ilişkilerin, kurulması beklenen toplumsal forum yardımıyla daha iyi bir noktaya geleceğini söylüyor ve Ankara ile Sofya’nın, işbirliği potansiyelini henüz tamamıyla hayata geçirmediğini sözlerine ekliyor. İki ülke arasında yük taşımacılığı alanında yaşanan sıkıntıları da gündeme getiren Bulgaristanlı uzman, “‘Bulgaristan-Türkiye Toplumsal Forumu’, ilişkilerimizin geliştirilmesi için yeni fikirlerin üretileceği bir yapı hâline gelebilir. Aynı zamanda, olası kriz anlarında yatıştırıcı bir rol üstlenebilir. Böyle bir toplumsal forum önceden var olsaydı, sınırdaki yük taşımacılığı problemi, bekli daha erken çözülebilirdi,” diyor.

 Bunlara ek olarak Zahariyev, Türkiye ile Bulgaristan’ın, eski Sovyetler Birliği ülkeleri ve Çin’in de katılımıyla yeni bütünleşme projeleri altında bir araya gelmesini beklediğini söylüyor.

‘TÜRKİYE’NİN AB ÜYELİĞİNİ BÜTÜNÜYLE DESTEKLİYORUZ’

 Türkiye’nin Avrupa Birliği’ni desteklediğini söyleyen Zahariyev, Bulgaristan’daki resmî görüşün de bu yönde olduğunu belirtiyor. Bulgaristanlı uzman, Türkiye’nin AB üyeliğinin Bulgaristan için anlamını şu sözlerle anlatıyor: “Türkiye, Bulgaristan’ın en önemli partnerlerinden biri. Türkiye Avrupa Birliği’ne tam üye olursa, o zaman Sofya ile Ankara arasında elbette finansman ve belirli ikili projeler konusunda da ilişkiler kurulacak. Bu, bizim devletimizin yararına olur. Türkiye gibi bir ülkenin Avrupa Birliği’ne üye olması ayrıca, tek tipleşmenin önüne geçilmesine ve ülkelerin kendine özgü manevi değerlerinin korumasına da katkı sağlar.”

 Türkiye’nin AB üyeliğine olumsuz yansıyan bazı faktörlerin de bulunduğunu ifade eden Bulgaristanlı uzman, “Bu olumsuz etkenlerden biri, Türkiye’nin iç politikasıyla ilgili durum. Bu konuda duyulan endişelerin nesnel bir yapıda olduğunu söylemem gerekiyor. Bunlar, elbette Türkiye’nin kendi iç problemleri ve bu ülke, 21’nci yüzyılın gerektirdiği modernleşme sürecine ayak uydurabileceğini herkese gösterdi. Bundan sonraki süreçte, sanıyorum ülkede yapılacak olan seçimler belirleyici olacak,” diyor.

‘AB ÜYELİĞİ, YENİ YENİ YARAR SAĞLIYOR’

 AB üyeliğinden bu yana Bulgaristan’da ne yönde değişimler olduğu konusunu da değerlendiren Zahari Zahariyev, “Resmî rakamlara bakıldığında, Bulgaristan ile AB arasındaki ‘alışveriş’ dengesinin, ilk kez geçtiğimiz yıl Bulgaristan’ın çıkarları yönünde sonuç verdiği görülüyor,” diyor. Avrupa Birliği’nin finansman mekanizmalarında sorunlar olduğunu ifade eden Bulgaristanlı uzman bu durumu, “Avrupa’ya özgü kuşkuculuk”la gerekçelendiriyor. Uzman sözlerini şöyle sürdürüyor: “Elbette, bütün sorunun Brüksel’de olduğunu söylemiyorum. Bizden kaynaklanan sorunlar da var. Eğer karar alma ve finansal kaynakları kullanma sürecini yönetecek, ayrıca bu maddi kaynakların toplumun yararına olacak alanlarda kullanılmasını garanti altına alacak bir mekanizma bulabilirsek, o zaman kendimizi bu durumdan sıyırabiliriz.”

‘BULGARİSTAN DEVLETİ, TÜRKİYE’DEKİ GÖÇMENLERİ İHMAL ETTİ’

Türkiye’de yaşamını sürdüren Bulgar göçmenleri hakkındaki düşüncelerini anlatan Zahariyev, “Türkiye’de yaşayan Bulgarların aslında talihsiz bir yönü var. Bunun nedeni, aralarından çoğunun Bulgaristan’daki ‘yenilenme dönemi’nde ülkelerinden ayrılmış olmaları. Bu insanlar, kendi istekleriyle değil; Bulgaristan’ın hatalı politikası nedeniyle ülkelerini terk ettiler. Sofya, Türkiye’deki göçmenlerle daha yakın ilişkiler kurmalı. Bu insanların Bulgaristan pasaportuna sahip olması, tek başına pek bir anlam ifade etmiyor. Önemli olan —henüz yitip gitmemişken— insanlarımızın Bulgaristan’a duydukları aidiyet hissinin korunmasını sağlamak,” diyor.

Rusya’nın Sesi Radyosu


İçeriği Paylaş