Türk belediyeleri Balkanlar’daki muadilleriyle kardeş şehir ilişkilerini geliştirirken, her iki taraf da karşılıklı anlayış ve işbirliğini artırmak amacıyla ekonomik, kültür, eğitim ve bire bir ilişkileri ilerletmeyi hedefliyor.
İzmir’in 1992 yılında Melbourne, Avustralya ile Türkiye’nin ilk kardeş şehir anlaşmasını imzalamasından bu yana, anlaşma sayısı neredeyse 1.000’e ulaştı ve bunların birçoğu son beş yıl içinde imzalandı.
Türk belediyelerinin dünyanın dört bir yanındaki kentlerle anlaşmaları olmasına karşın, Balkanlar’la olan coğrafi, kültürel ve tarihi bağlar Türkiye’deki belediyeleri Balkan ve AB üye ülkeleriyle çok sayıda anlaşma yapmaya sevk etti.
Bulgaristan, Türk belediyeleriyle arasındaki 90’dan fazla anlaşmayla listenin başında yer alırken, onu Almanya (67), Yunanistan (64), Bosna-Hersek (BH) (52) ve Makedonya (30) izliyor.
Sofya’daki Ulusal ve Dünya Ekonomisi Üniversitesi yardımcı öğretim üyesi Plamen Ralchev, kardeş şehir ilişkilerinin halklar arası ilişkiler, karşılıklı anlayış ve güven inşasının yanı sıra “akıllı politika sonuçları” açısından da, somut olmamasına karşın çok önemli kanallar açtığını söylüyor.
SETimes‘a konuşan Ralchev, “Ortak projelerde çalışırken ortaya çıkan sağlam güven ve deneyim, ortak değerlerin ortak gelecek inşa ettiği bir konjonktür oluşturuyor. Halkla ilişkiler alanında geniş olanakların sağlanması sadece diyalog ve anlayışı artırmakla kalmayıp, aynı zamanda daha büyük ekonomik ve siyasi yararlar ve avantajlar da getirebiliyor.” diyor.
Marmara bölgesindeki Tekirdağ ilinin, Romanya’da Techirghiol, Bulgaristan’da Kırcaali ve Sliven ve Yunanistan’da Kavala ve Gümülcine de dahil olmak üzere sekiz kardeş şehir anlaşması bulunuyor.
Kardeş şehirler, ortak festivaller ve sanatçıları, gazetecileri, iş dünyası liderlerini, vatandaşları ve kamu yetkililerini bir araya getiren başka ortak etkinlikler düzenliyor.
Tekirdağ Belediyesi Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Nurcan İldiz SETimes‘a verdiği demeçte, “Kardeş şehirlerle olan ilişkimiz, yaşamın her anında fikir alışverişinde bulunmamızı, dostluğu ilerletmemizi ve ortak tarihimizin yanı sıra karşılıklı turizm olanaklarını geliştirmemizi hedefliyor.” diyor.
İldiz, “Düzenlediğimiz festivaller sayesinde birbirimizin geleneklerini ve göreneklerini öğrenmek için verimli bir platform bulmuş olduk. Aynı Balkan coğrafyasını paylaşıyoruz ve bu gibi şehir eşleştirme girişimleri de ilişkilerin ilerlemesine yarıyor.” diyor.
Bulgaristan’ın Sliven şehrinin de, Tekirdağ dahil olmak üzere 11 belediye ile kardeş şehir ilişkisi bulunuyor.
Sliven Belediyesi Halkla İlişkiler ve Uluslararası İşbirliği Bölümü Başkanı Svetomir Minchev, Sliven ve Tekirdağ’ın coğrafi yakınlığının, Türkiye’nin AB üyelik hedefinin yaptığı gibi sık temasları kolaylaştırdığını söylüyor.
İki kardeş şehrin belediye başkanlarının her ikisi de Trakya’daki iki bölgesel örgüte başkanlık ediyor. Sliven Belediye Başkanı Kolyo Milev Trakya Bölge Belediyeleri Derneği başkanlığını yürütürken, Tekirdağ Belediye Başkanı Adem Dalgıç da belediyelerin Türkiye’nin Avrupa kısmındaki muadil yapısı olan Trakyakent’in başkanı olarak görev yapıyor.
Minchev, iki belediye başkanı arasındaki mükemmel ilişkinin sadece iki şehir arasında değil, Trakya’daki bölge örgütleri arasında da temaslara zemin hazırladığını söylüyor.
Minchev, “Şu anda gündemde sınır ötesi ve yatırım projeleri ve kültür alışverişleri bulunuyor. Her iki taraf da, bölgede ortak projelerin uygulanması için belediye kaynaklarını ve AB programları kapsamındaki fonları seferber etmek istiyor.” diyor.
Türkiye ve Romanya geçen yıl ilişkilerini stratejik ortaklık seviyesine yükseltti ve kardeş şehir anlaşmaları da bu işbirliği seviyesini derinleştirmeye hizmet ediyor.
Türkiye’nin Bükreş Büyükelçisi Ömür Şölendil, hükümet düzeyindeki mükemmel ikili ilişkilerin yerel yönetimler arasındaki işbirliğine de yansıdığını söylüyor.
SETimes‘a konuşan Şölendil, “Şehir eşleştirme düzenlemelerinin karşılıklı fayda içeren sınır ötesi projelerin desteklenmesinin yanı sıra kültürel ve sosyal alışverişi hızlandırmada da yararlı olduğuna inanıyoruz.” diyor.
Romanya’nın Barlad ve Türkiye’nin Selçuklu ilçeleri de, hikayeleri kardeş şehir düzenlemelerinin başarısı ve potansiyel faydalarını anlatan kardeş şehirler.
Kombassan adlı Türk şirketinin 2000 yılında 70 bin nüfuslu kasabadaki en büyük işveren olan yerel bir rulman fabrikasını satın alması sonrasında, Barlad’da pek çok kişi Selçuklu ile yakın ilişkilere ekonomi penceresinden bakıyor.
Son 12 yıl içinde 120 milyon dolarlık yatırım yaptıktan sonra, fabrika geçen yıl 100 milyon dolar civarında ciro yapmış. Rulman üreticisinin aynı zamanda 1.200 kişiye iş sağlaması, onu dış yatırım açısından oldukça sıkıntıda bir bölge olan Doğu Romanya’nın en büyük işverenlerinden birisi yapıyor.
Yerel sakinlerden 37 yaşındaki Daniel Vlad SETimes‘a verdiği demeçte, “Fabrikaların bir biri ardına kapandığı bir dönemde, kasabanın ekonomik lokomotifini hayata geri getirdiler.” diyor.
Şakayla karışık Vlad, “Kimse bu küçük kasabada böyle bir ekonomik başarı hayal edemezdi. Çoğumuz Türkiye’yi sadece tarihi açıdan tanıyorduk. Şimdi Türkiye’yi ekonomik işgalciler olarak da görmek güzel.” diyor