12 Nisan Perşembe günü Üsküp yakınlarındaki Zhelezarsko Gölü’nde beş Makedon’un öldürüldüğü cinayet, vahşetiyle bölgeyi şok edip Makedonya’da huzuru tehdit ederken bölge güvenliğine de potansiyel tehdit oluşturuyor.
Kurbanların dördü, bildirildiğine göre göle balık tutmaya gelmiş yaşları 18 ila 20 arasında değişen erkeklerdi. Beşinci kurbansa, olay yerinden kaçmaya çalışırken öldürülen 45 yaşındaki bir adam ve olayın masum bir tanığı olduğuna inanılıyor.
İçişleri Bakanı Gordana Jankulovska, “İçişleri Bakanlığı katilleri ve cinayet nedenini yoğun şekilde araştırıyor. Eldeki bilgilerden, şu anda bu kişilerin ne kimlikleri ne de etnik kimlikleri biliniyor. Ancak katiller adaletten kaçamayacak ve en ağır şekilde cezalandırılacaktır.” dedi.
Müfettişler, dört gence üç farklı tipte ateşli silahla yakın mesafeden ateş edildiğini belirledi.
Polis, soruşturmayı koordine etmesi için bir operasyon grubu kurdu. Yetkililer en az 100 kişiyle görüştü ve katillerin kullanmış olduğuna inanılan bir araç buldu.
Jankulovska kamuoyuna yaptığı açıklamada, “Bütün vatandaşları ve medyayı sükunetlerini korumaya ve etnik gerginliğe yol açmamaya çağırıyoruz.” dedi.
Ancak ölümler, sosyal medyada iki ay önce Gostivar’da iki Arnavut’un görev dışındaki bir polis memuruna saldırmaları sonrasında öldürülmelerinin intikamını alma yönünde yapılan sürekli çağrılar ışığında, gençleri Arnavut milis güçlerinin öldürdüğü yönünde gelişen şüpheler üzerine Makedonlarla Arnavutlar arasında gerginliğe yol açtı.
Cinayetlerin Ortodoks Paskalyası kutlamalarıyla aynı tarihe denk gelmesi, durumu daha da karmaşık hale getiriyor.
Yüzlerce öfkeli Makedon, yakınlardaki Radishani mahallesini ablukaya alarak barikatlar kurdu, mumlar yaktı ve hükümete adaleti sağlaması yönünde çağrıda bulundu. Kalabalık, bir otobüsün yanı sıra muhalefet eğilimli 24 Vesti televizyonuna ait bir aracı da imha etti.
Polis derhal mahallede kontrolü ele alarak dokuz protestocuyu gözaltına aldı.
Radishani yakınlarında bulunan Üsküplü Branko Ristevski, SETimes‘a “Giderek daha fazla dayak yiyor ve öldürülüyoruz, ama çoğu zaman polis ve mahkemeler ırklararası birlikte yaşam ve uluslararası ve iç siyaset adına görevlerini yapmıyor; bu arada medya da çarpık veya tarafsız bir görüş sunuyor.” diyor.
Analistler, barışı tehdit eden son gelişmeler göz önüne alındığında, cinayetlerin bölgesel bağlama yerleştirilebileceğini söylüyor.
Üsküp’teki Güvenlik Fakültesi eski öğretim üyelerinden İvan Babanovski SETimes‘a verdiği demeçte, “Bu cinayet, Balkan sınırlarının değiştirilmesine ilişkin şartların olgunlaşacağı, yani Büyük Arnavutluk fikrinin somutlaşacağı önümüzdeki birkaç ay içindeki faaliyetlere giriş niteliğindedir.” dedi.
Babanovski, “Bu tür olayları biraz daha sonra bekliyordum, ama birilerinin acelesi varmış gibi görünüyor.” diye ekliyor.
Siyasi analist ve Üsküp’teki FON Üniversitesi Rektör Yardımcısı Mersil Biljalji buna katılmayarak, Büyük Arnavutluk fikrinin ne bu ne de başka olayların arkasında olduğunu söylüyor. Biljalji, durumdan toplumun suçlulaşmasını sorumlu tutuyor.
SETimes‘a konuşan Bijalji, “Cinayetler etnik karaktere sahip değil. Öyle de olsa, yürütülmekte olan kötü siyasetin sonuçları.” diyor. Ancak analist, Makedonya’nın “toplumsal açıdan tehlikeli bir safhaya girebileceğini” kabul ediyor.
Ancak Bitola Üniversitesi Güvenlik bölümünde öğretim üyesi olan Jove Kekenovski, SETimes‘a verdiği demeçte Makedon halkıyla Arnavut azınlık arasında güvensizlik ve düşmanlığın yüksek seviyede olduğunu ileri sürüyor. “Arnavutların etnik açıdan saf bir ülkede yaşamak istediği açık ve bu tür olaylar da bu tür planlardan kaynaklanıyor.”
Kosova Kurtuluş Ordusu’nun dağılmasıyla oluşan örgütler, Kosova Başbakanı Haşim Taçi, EULEX ve KFOR’u, Kosova’nın kuzeyindeki Arnavutları savunmak için tekrar seferber olacakları konusunda uyardı.
Milis niteliğine sahip Arnavut Ulusal Ordusu (ANA) ABD, AB, NATO ve BM’yi, Arnavutları aşırıcılıktan korumak için Kosova’nın yanı sıra batı Makedonya ve Sırbistan’ın güneyine de müdahale edeceği konusunda uyardı.
ANA’nın siyasi lideri Gafur Adili, “Çok geç olmadan müdahale etmek zorundayız.” dedi.