Bulgaristan, oganize suç ve yolsuzluğa karşı mücadeledeki kararlılığını açıklamış olsa da, her iki alanda da somut sonuçlara ulaşmadaki başarısızlığı nedeniyle son beş yıldır Avrupalı grup üyeleri tarafından sık sık eleştiriliyor.
Brüksel, Bulgaristan ve Romanya’nın 2007 yılında AB’ye girişi sırasında özellikle kurduğu İşbirliği ve Doğrulama Mekanizması (CVM) kapsamında, ülkenin adalet ve içişleri alanlarındaki yetersizlikleri ile uğraşmadaki ilerleyişini izlemeye devam ediyor.
Avrupa Komisyonu (AK) Şubat ayında bu çerçevede hazırladığı bir dönem içi raporda, Sofya’nın 2011 yılı ortalarından bu yana bazı olumlu adımlar attığını, ancak hâlâ duraksayan birtakım meselelerin üzerine eğilmesi gerektiğini belirtti.
Komisyonun önerdiği belirli bir tedbir, Bulgaristan’ın yasadışı yollarla elde edilen varlıkların kamulaştırılmasına ilişkin kapsamlı bir yasayı, güçlü kurumların desteğini alarak benimsemesiydi.
Avrupa Komisyonu’nun bu yaz yayınlayacağı yıllık CVM raporunun öncesinde 3 Mayıs’ta Bulgar Parlamentosu, yasadışı faaliyetler yoluyla edinilmiş mülklerin kamulaştırılmasına dayanan mahkumiyet-dışı bir sistemi başlatan yeni ve öncekinden sert bir mevzuatı onayladı.
Yasanın Kasım ayında yürürlüğe girmesi bakleniyor. Bunu izleyen iki ay içinde, mevcut Komisyonun yerini alacak yeni bir Cezai Varlıkların tespiti ve Kamulaştırılması (CEPACA) heyeti atanacak.
Demokrasi Çalışmaları Merkezi (CSD) tarafından yayınlanan Ciddi ve Organize Suç Tehdidini Değerlendirme (SOCTA) raporuna göre, 2010 yılında Bulgaristan’daki yasadışı pazarların cirosu 200 katın üzerinde yüksek bulundu.
İçişleri Bakanlığı, Milli Gelirler Dairesi ve bazı Avrupalı uzmanlarla işbirliği içinde hazırlanan raporda, “En önemli 12 organize suç faaliyeti, yıllık cironun yaklaşık 1,8 milyar avro’luk kısmını oluşturmaktadır, bu da ülkenin GSYİH’sinin % 4,7’sine eşdeğerdir.” deniyor.
CEPACA’nın 2010 ve 2011 yıllık raporlarına göre, bu iki yıllık dönem içinde geçerli yasa kapsamında el konulan varlıkların toplam tutarı 8,3 milyon avro’dan düşüktü.
Komşu ülke Sırbistan bu alanda çok daha etkileyici sonuçlar sergiledi. Sırbistan Adalet Bakanlığı Sekreteri Slobodan Homen’in Mart ayı ortalarında belirttiğine göre, Suç Kaynaklı El Koyma ve Kamulaştırma Yasası’nın yürürlüğe girmesinden bu yana geçen üç yıl içinde, ülke 350 milyon avro değerinde varlığı devletleştirdi. Homen, tutarın yakında 500 milyon avro’ya ulaşmasının beklendiğini söyledi.
AK, birkaç gün önce, cezai varlıkların kamulaştırılmasına dayanan mahkumiyet-dışı bir cezalandırma sağlayan yeni, öncekinden daha sert mevzuat hükümleri önerdi.
Bulgaristan’ın yeni mevzuatının nihai onayının öncesinde konuşan, ülkenin Adalet Bakanı Diana Kovaceva, Sofya’da bulunan AB ve ABD’li diplomatların tedbire tam destek verdiklerini söyledi.
Kovaceva, yasa üzerindeki hararetli tartışmalar sırasında meclis üyelerine “Yeni yasa, organize suçun kendi kendisini yasadışı faaliyetlerinden finanse etme olasılığını engelleyecek.” dedi.
Mevzuat, yeni komisyonun organize suç, terörizm, insan ticareti, insan kaçırma, fuhuş, şantaj, haraç ve aralarında para aklama ve vergi kaçırma da dahil olmak üzere birtakım diğer suçlara katılmakla suçlanan kişileri sorgulamasına olanak tanıyacak.
Komisyon, incelemesini en fazla 1,5 yıl içinde tamamlamak zorunda. Bir kişinin beyan edilen geliri ile önceki 15 yıl içinde elde ettiği serveti arasında 125.000 avro’yu aşan bir fark tespit edildiği takdirde, heyet mahkemeden bu eşiğin üzerindeki tüm mallara el koymasını isteyebilecek.
Buna rağmen, yasanın benimsenmesi Bulgarlar arasında karışık tepkilere yol açtı.
Sofya’lı 60 yaşındaki Plamen Yordanov SETimes‘a “Umarım son 20 yıldır yolsuzlukla ve çalarak servet yığmış tüm bu düzenbazlar, sonunda bunun karşılığını öder. Adalet yerine gelmeli” dedi.
Muhalefetteki Bulgar Sosyalist Partisi ve Hak ve Özgürlükler Hareketi, yasanın iktidardakiler tarafından siyasi muhaliflerine karşı bir araç olarak kullanılabileceğini ileri sürdü ve konuyu Anayasa Mahkemesi’ne sunabileceklerini belirtti. Bazı avukatlar ve STK’lar da, yasanın belirli hükümlerinin insan haklarının olası ihlâline zemin hazırlayabileceğini düşünüyor.
Dünya Hukukçular Birliği’nin Bulgaristan Başkanı Borislav Tsekov, yasanın amacının adil ve meşru olduğuna hiç şüphesinin olmadığını söyledi. Ancak bazı hükümlerine ilişkin tereddütleri var.
Aynı zamanda Sofya merkezli Modern Siyaset Beyin takımı Enstitüsü’nün Başkanı da olan Tsekov,SETimes‘a “Rahatsız edici olan şey, soruşturma için son derece uzun bir süreç verilmesi.” dedi.
“Komisyonun soruşturmayı yürütmesi için 1,5 yılı varken, soruşturma altındaki kişiye cevap vermesi için sadece 1 ay veriliyor. İkinci olarak, yasanın planlanan şekilde 15 yıllık geriye dönüş uygulaması, Bulgarların mülk işlemlerine ilişkin makbuz, fatura, vb. belge kanıtlarını saklamakla yasal olarak yükümlü olmadığı dikkate alındığında, komisyon açısından keyfi kararlara kapı açabilir.”
CSD Kıdemli Analisti ve SOCTA Raporu’nun yazarlarından Tihomir Bezlov, mükemmel olmasa da, Bulgaristan’ın yeni bir kamulaştırma yasasına ihtiyacı olduğunu ve onaylanan mevzuatın bazı modern unsurlar içerdiğini söyledi.
Bezlov’a göre, eleştirmenler iki grupta toplanıyor.
Bezlov SETimes‘a “Bir tarafta insan haklarını savunan avukatlar var ve ben bu yasaların bazı riskler taşıdığı konusunda onlara katılıyorum.” dedi.
Bezlov, diğer grubun genellikle Bulgaristan’ın en büyük oligarkları ile bağlantılı birtakım avukatları içerdiğini söyledi.
Bezlov “125.000 avro’luk eşiğin Bulgaristan’daki kişiler için çok büyük bir tehdit içerdiğini söyleyerek sızlanıyorlar.” diyerek bunun herhangi sıradan bir Bulgarın yasalar tarafından vurulmasına neden olabileceğini belirtiyor: “Bana çok ironik geliyor.”