20 aydan bu yana Yunan hasta yoğun bakımda tedavi görüyor. Her üç ayda bir hastanın sağlık durumu temel bir kontrolden geçiriliyor. Gelecek hafta yine kontrol randevusu var. AB Komisyonu, Avrupa Merkez Bankası ve Uluslararası Para Fonu’nun oluşturduğu troykaya bağlı müfettişler Yunanistan‘a ilişkin yeni kurtarma programını görüşmek üzere önümüzdeki Pazartesi günü yine Atina’ya gidecek.
AB Komisyonu, Avrupa Merkez Bankası ve Uluslararası Para Fonu’nun oluşturduğu troyka, 16 Ocak günü Atina’ya vardığında hastanın çok kötü bir durumda olduğunu yakından tespit etmiş olacak.Yunanistan‘ın 2011’deki bütçe açığı planlanandan daha fazla çıktı. Bu yıl için öngörülen yüzde 5,4 hedefine ulaşılamayacağı, çünkü ekonominin arka arkaya beş kez küçüldüğü, vergi gelirlerinin ise beklentilerin ardında kaldığı belirtiliyor.
Deutsche Welle’nin haberine göre, dünya ekonomisiyle ilgili araştırmalar yapan Alman Kiel Enstitüsü Başkan Yardımcısı Rolf Langhammer, Yunanistan‘ın iflas süreci içinde olduğunun altını çizerek “Ülkenin yükümlülüklerini yabancı destek olmadan yürütmesi mümkün görünmüyor. Söz konusu olan sadece geçici bir taze para sorunu değil, tam anlamıyla bir iflas sorunu bulunuyor” diyor.
İLERLEME SAĞLANAMIYOR
Troykanın 100 milyar euroluk borç silme planı gerçekleşmediği takdirde ülkenin borç batağına saplanacağına dikkat çekiliyor. Ancak bu konudaki görüşmelerde ilerleme sağlanamıyor. Atina, borçlarının yüzde 50’sinden fazlasının silinmesinde ısrar ederken, banka ve sigortalar yeni devlet tahvilleri için daha fazla güvence istiyor.
Atina ayrıca, son AB Zirvesi’nde karara bağlanan 130 milyar euro hacmindeki ikinci yardım paketine bel bağlıyor. Ancak bu paketin serbest bırakılması için Yunanların daha sıkı tasarruf önlemlerini sineye çekmesi, örneğin asgari ücretin kaldırılması, emekli maaşlarının daha da düşürülmesi, kitlesel işten çıkarmalar gibi önlemleri göze alması gerekiyor. Ama birçokları için tahammül sınırı çoktan aşılmış durumda. Daha şimdiden her ay 20 bin kadar insan işini kaybediyor. Neredeyse 24 yaşın altındaki her iki Yunandan biri işsiz.
“REÇETE YANLIŞ”
Bu kadar kurtarma teşebbüsünün ardından hastanın durumunun hala iyiye gitmemesi, Berenberg Bank’ın şefi Holger Schmieding için reçetelerin hatalı olduğunun bir kanıtı.
Schmieding, “Tasarruf önlemleri çok katıydı. Ülke neredeyse ölesiye tasarrufa gitti. Oysa ki ülkenin ekonomik büyümeyi teşvik edici reformlarla uzun vadede ayakları üzerinde durabilmesi için daha fazla zamana ihtiyacı var. Özellikle de istihdamda açılımlar ve daha etkili bir idare oluşturmak için” diyor.
Ekonomi uzmanı Langhammer de Yunanistan‘da iyice şişmiş olan bürokrasinin ve iş piyasasındaki sınırlayıcı düzenlemelerin ülkenin büyük ihtiyaç duyduğu yatırımlara sekte vurduğu görüşünde. Dünya Bankası’nın “Doing Business Endeksi”nde Yunanistan, 2010 yılı itibarıyla 109’uncu sırada bulunuyordu. Langhammer bu durumu şu sözlerle yorumluyor: “Bazı Afrika ülkelerinden bile daha kötü bir durum. Böyle bir durum aslında Euro bölgesinden bir üye için geçerli olmamalı.”
ŞÜPHE ARTIYOR, SABIR TAŞIYOR
Atina’nın reform yapma yeteneğine, ülkenin baş kreditörleri arasında bulunan Uluslararası Para Fonu bile şüphe ile yaklaşıyor. IMF, Yunanistan‘ın özellikle vergi sistemi ve özelleştirmeye yönelik reformları ağırdan alması nedeniyle hayal kırıklığı içinde.
Diğer Euro bölgesi ülkelerinin de sabrı taşıyor. Alman Maliye Bakanı Wolfgang Schäuble, Atina’nın bütçesini daha hızlı bir biçimde iyileştirmesini istiyor. Çek Merkez Bankası Başkanı ise, Yunanistan‘ın Euro bölgesinden çıkartılmasını bile gündemde tutmak istiyor. Almanya Başbakanı Angela Merkel ise bu kadar ileri gitmiyor. Merkel, Yunanistan‘a bir şans daha verilmesini savunuyor, bu da ülkeye hissedilir bir parasal yardım enjekte edilmesi anlamına geliyor.
Yunanistan‘ın mart ayına kadar 89 milyar euroya ihtiyacı var. 20 Mart’ta 14,5 milyar euro hacmindeki eski tahvillerin yenileriyle değiştirilmesi gerekiyor. Mali yardımın imdada yetişmemesi, Yunanistan için nihai iflas anlamına gelecek.
Dünya Bülteni